Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu Türk Ceza Kanunu’nun TCK 234. maddesinde “Aile Düzenine Karşı Suçlar” bölümünde

(1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır.

(3) Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde hükme bağlanmıştır.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu; kendi rızasıyla evini terk eden bir çocuğun ailesine veya yetkili makamlara bilgi verilmeden yabancı bir kimse tarafından yanında tutulması (örn, eve götürülmesi, birlikte gezilmesi vb) ya da velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının 16 yaşını bitirmemiş bir çocuğu velisinin rızası dışında kaçırması veya alıkoyması ile meydana gelir.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun maddi unsurları; fail, mağdur, konu ve hareket olmak üzere dört ana başlıkta incelenebilir.

Fail: Belirli kişiler tarafından işlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun faili çocuğun velayet hakkı elinden alınmış anne-babası ve çocuğun üçüncü dereceye kadar olan akrabalarıdır. Suç sadece sayılan bu iki grup tarafından işlenebileceği için özgü suçtur.

Mağdur: Suçun mağduru velayet yetkisine sahip anne-baba veya vasidir. Zira bu suçla korunan hukuki değer anne-babanın ve vasinin, velayet ve vesayet haklarıdır. Ayrıca çocuğu bakım ve gözetim altında tutan kişi de suçun mağdurudur. Çocuğun da suçun mağduru olup olmadığı konusunda ise farklı görüşler vardır.

Konu: Bu suçun konusu on altı yaşını bitirmemiş çocuktur. Kaçırma veya alıkoyma fiilleri çocuk üzerinde işlenmektedir. Ergin kılınan çocuk bu suçun konusu değildir.

Hareket: Belirli kişiler tarafından çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun basit halinin fiil unsurunu “cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırma veya alıkoyma” eylemi oluşturmaktadır.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun manevi unsuru ise; Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu kasten işlenebilir. Kastın, tüm maddi unsurları içermesi gerektiğinden, failin, kendisinin velayet ve vesayet hakkına sahip olmadığını, çocuğun on altı yaşını bitirmemiş olduğunu, çocuğu velayet-vesayet veya bakım veya gözetim altında bulunduğu yerden aldığını biliyor ve kaçırma veya alıkoymayı istiyor olması gerekir.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu’n 234. maddesinin 2. fıkrasına göre; fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz on iki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır. Suçun bu hali kanunda suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın 5 yıl denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde yeniden suç işlenmediği takdirde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması ve infaz edilmiş sayılmasına neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmesi mümkündür.

Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası için erteleme hükümlerinin uygulanması mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma, Görevli Mahkeme

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla uzlaşma kurarak anlaşmasıdır. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu, uzlaşmaya tabi suçlardandır.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun TCK m. 234/3’deki hali şikayete tabi suçlar arasında yer almaktadır. Nitelikli halleri ise (TCK m.234/1-2) savcılık tarafından resen soruşturulmalıdır. Şikayet hakkı, dava zamanaşımı süresinde kullanılabilir. Şikayetten vazgeçme, ceza davasının düşmesine neden olur.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunda Görevli Mahkeme

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu hakkında yargılama yapma görevi, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Av. Betül UÇKAN

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*